Geçenlerde tanınan Yahudi bir yazar şunu söylemişti: “Her ulusun ve halkın öne çıkan ve bir yıldız gibi parlayan zamanları vardır. 1950’li yıllarda Yahudiler, 1970’li yıllarda Filistinliler, bugün ise Kürtler...”

Kürtlerin parlayan bir yıldız konumunda olduğunu, önlerine dikilen tüm engellerin kalktığını vurgulayan yazar, “önemli olan Kürtlerin bunu görmesi ve buna göre kendilerini konumlandırmalarıdır” diyerek, sözlerine son vermişti.

Yazarın anlatımı son derece doğruydu. Gerçekten de yaşadığımzı çağ sanki Kürtlerin çağıdır. Sanki Kürtler için doğuyor güneş, esen rüzgar onlar için esiyor ve sanki tanrı “yürü ya kulum, yolun sonuna kadar açıktır” diyor. Yazarın, “yıldız gibi parlıyor” belirlemesi de son derece doğru bir belirlemeydi.

Evet, Kürtlerin makus tarihi değişmiştir. Tersine giden tarihi şimdi yeni yeni rayına oturmaya başlamıştır. İmha ve inkar gerçekliğinden belli bir anlama noktasına gelebilmiştir. Ateşten bir gömlek, cayır cayır yanan bir odun parçası olmaktan çıkmıştır. Vicdansızlığın sınırsızlığından merhametli davranma boyutuna ulaşan bir duruş ortaya çıkmıştır.

PYD Eşbaşkanı Asya Ebdulah ve YPJ Komutanlarından Nesrin Abdula’nın Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile görüşmesini, bu makus tarihin tersine çevrilmesinin somut ifadesi olarak görmek mümkündür. Sadece Hollande ile değil, birçok ulusal-sivil kurum, kuruluş ve şahsiyetle görüşmeler yapılmıştır. Elbette ki tüm bu görüşmelerin sonuçları olacaktır. Görüşmenin önemi maddi veya askeri değil, Kürtler için kurulan tuzak ve kurt kapanın bir ölçüde aşılması ve bilinçli olarak oluşturulan tecridin kaldırılmasıdır. Tek bir Kürt’ün bile geliştirdiği kişisel ilişkiler büyük tepkilere yol açılırken, Paris ziyareti büyük bir açılımın adeta hamlesine dönüşmüştür.

YPJ komutanlarından Nesrin Ebdula’nın mesajı şu olmuştur: “Kürtler vardı, varlar ve var olmaya devam edecekler.” Nesrin Ebdula’nın askeri duruşu ve gördüğü yoğun ilgi aynı zamanda Kobanê’de destan yazan Kürt kadın hareketinin geldiği aşamayı da göstermiştir. Şengal’de vahşice tecavüz edilen ve Arapların fuhuş pazarlarında satışa çıkartılan Kürt kadınlarının intikamı ve onun onuru olarak da Paris temaslarını gerçekleştirmiştir.

PYD Eşbaşkanı Asya Ebdulah ve YPJ Komutan Nesrin Ebdula, konuşmalarında Kürt halkının bilinçli duruşunu, sağlam iradesini, Kürt kadınlarının özgürlük arayışını ortaya koymuşlardır. Asya Ebdulah, Hollande görüşmesinde, “Biz hiçbir şeyi dilenmeye gelmedik. Sadece Kürt halkının özgürlük duruşunu ortaya koymaya ve uluslararası düzeyde saygınlık görmesi gereken Kürt halkının haklı ve doğru istemlerini paylaşmaya geldik” derken, Kobanê’deki efsane direnişe öncülük eden Kürt kadınlarının duruşlarını da vurgulamış oluyordu.

Paris Belediyesi’nin tarihi binasında yapılan basın açıklamasında gelen sorunları cevaplayan Rojava heyetinin iki direnişçi kadın ve PYD Eşbaşkanı Salih Muslim’in ortak mesajları şuydu: “Kadim bir halk olan Kürtlerin özgürlükten ve insanca yaşamaktan başka hiçbir istemleri yoktur. Ortadoğu’da diğer halk ve uluslarla birlikte aynı çatı altında ama özgürce, herkesin sahip olduğu hakları demokrasi ekseninda yaşamak istiyor. Bizler büyük bir katliam ve büyük bir soykırımla karşı karşıyayız. Savaşımız kendimizi savunmaktır. Avrupa’nın ve Fransa halkının bunu görmesini ve buna göre yapılması gereken neyse onu yapmasını istiyoruz.”

Gerçekten de Kürtler büyük bir soykırıma karşı savaşıyorlar. Üstelik bu soykırımı yapan canavarı besleyen ve çok değişik biçim ve nedenlerden dolayı ayakta kalmasını sağlayan da ABD ve bazı Avrupa devletleridir. Öyle ya, IŞİD’i icat eden Türkiye ve bazı Arap devletleridir. Bu devletleri besleyenler de ABD ve Avrupa devletleridir. Canavar tehlike çemberini genişletince ve onu yaratanlar için de tehlike haline gelince manevra yapma gereğini duyan Batılılar, şimdi de canavarla savaşan Rojava Kürtlerinin iradesi olan PYD Eşbaşkanı Asya Ebdulah ve YPJ Komutanlarından Nesrin Ebdula konuk olarak kabul etmişlerdi.

Evet, PYD Eşbaşkanı Asya Ebdulah ve PYJ Komutanlarından Nesrin Ebdula’nın ziyareti önemlidir. Direnişin karşılığı uluslararası düzeyde yer edinmenin sonuçlarını açıka çıkartan bir ziyaret olmuştur. Umarız ki tüm parçalardaki Kürtler ve siyasi güçler bu ziyaretten anlam çıkarır ve onunla oynamaz. Şu an Paris’te bulunan Sayın Barzani de bu diplomasi hamlesini zayıflatmak için değil, güçlendirmek için çabalasa Kürdistan için hayırlı bir iş yapmış olur.
 
Yukarı