Nisan 29, 2015 

Fuat Kav


HDP’nin seçime parti olarak katılma kararından sonra kafalarda oluşan şu soru hala güncelliğini koruyor: “HDP barajı aşmasa ne olacak?”
Yabana atılmayacak kadar önemli bir soru olduğunun altını çizmek gerekiyor. Öyle ya, Kürtlerin olmadığı bir parlamento, özgürlük ve demokrasi sesinin yükselmeyeceği bir platform, otuz yıldır sürdürülen mücadelenin siyasal düzlemde anlam bulmayacağı bir karar süreci…
Bu mümkün mü? Kürtsüz bir meclis olur mu? Kürtlerin iradesinin olmadığı bir yer meşru olabilir mi? Kürt siyasi hareketinin konuşmadığı, düşünce beyan etmediği, Kürtler adına konuşulmadığı bir parlamento gerçek anlamda parlamento olabilir mi?
Tüm bu sorulara verilecek yanıt; elbette ki kocaman bir “hayır” olacak. “Sandıktan kim çıkarsa o iradedir ve sandıktan çıkmayanlar da sandıktan irade olarak çıkanların iradelerini kabul etmek zorundadırlar” diye ahkam kesenler de vardır. Bazıları da; “Yapılacak bir şey yok” diyorlar.
Elbette ki herkes istediği gibi konuşur, istediği gibi düşünce belirtir ve istediği gibi davranır. Konuşanların da mutlaka bir planı ve konsepti vardır. Herkes düşündüğünü ve planlandığı projesini hayata geçirmede özgürdür.
Ancak Kürt Özgürlük Hareketi de yapmak istediğini hayata geçirmede özgürdür. Elbette ki Özgürlük Hareketi’nin hem barajı aşmada, hem de aşamama durumunda yapacağı konsepti de vardır. Parti olarak seçimlere katılması bir projedir. Var olan statik siyaseti, tıkanan, doğru bir rotaya oturmayan ve sürekli tekrarı yaşayan barış ve müzakere sürecine yeni bir biçim kazandırmak için parti olarak parlamentoya girmeyi hedefleyen bir karara ulaşmıştır. Barajın aşılmaması, bunun engellenmesi durumunda ise yine var olan bir konseptle sürece müdahale etmeyi hedefleyen bir siyaseti tasarlamıştır…
Sorulan soruya tek boyutla yanıt verilmesi düşünülmeyeceği kesindir. Çünkü politika tek çzigi üzerinde yürüyen bir sanat değildir. Hayatın tüm renkleri gibi farklılık barındaran ve çok değişik araçla icra edilen politika, günün koşullarına ve zamanın ruhuna uygun bir biçimde uygulanır. Siyasetin dili budur. Tek rota, tek hamle ve bir tek vuruşla bir yere varılamayacağı gibi, sonuç almak da düşünülemez. Bu nedenle daha şimdiden, yani seçimlerden önce seçimlerden sonraki hali bir bütünsellik içerisinde analiz etmek doğru olmaz.
Ancak şu vurgulanabilir: Kürt Özgürlük Hareketi yaşamın her alanında örgütlü bir güç olarak varlığını sürdürmek durumundadır. Bu parlamento dışında da parlamento içinde de olsa böyle olmak zorundadır. Parlamento olmasa, orada yer verilmezse, buna olanak tanınmazsa, ırkçılık yapılıp “Kürtler parlamentoda yer alamaz” denilirse, o zaman kendi iradesini, dolayısıyla kendi karar mekanizmasını kendisi oluşturur. Yasal zeminde parlamentoda yer verilmezse çalışmalarını kendisinin oluşturacağı bir meşru parlamento ekseninde yürütür.
Mesela parlamentoda alan verilmezse aday olarak göstermiş olduğu şahsiyetleri Amed’de bir araya getirir ve periyodik olarak çalışacağı bir parlamento ilanına gidebilir. Her gün yapacağı toplantı ve alacağı kararlarla alternatif bir halk parlamentosunu oluşturabilir. Kürtler, Türkler, Asuriler, Çerkesler ve diğer halkların temsillerinden oluşan çok daha demokratik bir irade ortaya çıkabilir. Kadınların bir irade olarak kendilerini ifade edebilecekleri ortak bir platform ile daha geniş ve özgür bir vekiller senatosu da ortaya çıkabilir.
Kürt Özgürlük Hareketi için başka yollar da vardır. Her zaman birden fazla alternatife sahip olan özgürlük hareketinin, bu konuda da birden fazla yol haritasına sahip olduğunu gayet iyi biliyoruz. Rakiplerine, onu yok sayan güçlere, tasfiye etmek isteyen devlet ve iktidarın tutumuna bakarak yolunu belirler. Onu tanıyanları o da tanır, kabul edenleri o da kabul eder, diplomasi yapanlarla diplomasi yapar, müzakereye davet edenlerle müzakere masasına oturur, aynı çatı altında yer vermek isteyenlerle aynı çatının altında yer alır. Ama onu reddeden, iradesini tanımayan, komplo ve ihanetlerle yok etmek isteyenlere karşı da her zaman ve her koşul altında duruşunun net olduğunu da biliyoruz. Bu sefer de böyle olacak. Tarih buna tanıktır.

 
Yukarı